Ters Köşe Olmanın Dayanılmaz Hafifliği

Photo by Dan Gold on Unsplash

“Köpeklere Fısıldayan Adam” bir dönem keyifle takip ettiğim bir programdı. Bir köpek eğitimi uzmanı olan Cesar Milan, programda köpekleriyle sorun yaşayan insanlara yardımcı olmaya çalışıyordu. Bölümlerden birinde Hong Kong’da “Köpek Kafe”si olan bir adam vardı. Adam Cesar’a heyecanla derdini anlattı: “Başım büyük dertte (köpeğini işaret ederek) kimseyi içeri sokmuyor. Kafeye gelen köpeklere ve sahiplerine havlıyor. Çok sorunlu bir hayvan. Lütfen bana yardım edin, yoksa kafeyi kapatmam gerekecek.”

Cesar bir süre köpekteki sorunu tespit etmek için çalıştı. Meseleyi anlamaya uğraştı. Bir süre de adamdan köpeği gezdirmesini rica etti. Belirlir bir süre geçtikten sonra da adama şuna benzer bir şeyler söyledi: “Köpekte sorun yok, benim sizinle çalışmam gerekiyor.” İşte o anda adamın yüzünde “ters köşe olmanın dayanılmaz hafifliği” nasıl bir ifadeyse artık, işte o ifadeyi gördüm. Adamın problemi elinden alınmıştı. Durumu o anda biraz şuna da benzetmiştim… Hani duş almayacaksınızdır ama suyu kullanmanız gerekir. Bir şekilde de musluk ayarı tepeden su akıtacak halde kalmıştır. Siz musluğu açıp gözlerinizle akacak suyu takip etmeye çalışırken buz gibi su başınızdan aşağı iner ya… hah, işte benzer bir duygudur diye tahmin ediyorum.

Sorunun köpekte değil de adamda olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yoktu tabi. Kendi sorunu hakkında körleşen bir çok insanda benzer bir durum vardır. O hariç herkes sorunun kimde olduğunu bilir.

Cesar bir süre adamla ilgilendi, gerekli düzeltmeleri yaptı ve sonunda kafe normal düzenine kavuştu.

Sonuç?

İnsan kendini bilmeye uğraşmalı biraz.

Twitter https://twitter.com/inancayar

Facebook https://www.facebook.com/ayarinanc

Blog http://inancayar.com/blog

Linkedin www.linkedin.com/in/inancayar

Medium https://medium.com/@inancayar

Post a comment