#018 Girişimci Risk Alır

Harward ın programında bize öğretilen bir çerçeve vardı POCD çerçevesi. Yani baş harflerinden People Opportunity Context Deal.

İnsanlar, fırsat, bağlam ve anlaşma diye açımlayabiliriz. Bir girişimin başarılı olması için o girişimi kuran insanlar arasında iyi bir etkileşim olması gerekiyor, o girişimin ekosistemi içerisinde bulunan tedarikçilerle ilişkilerin yine iyi olması gerekiyor.

Daha önce bir girişimcinin vakasını anlatmıştım, kendi çocuğuna bakarken oyuncakları sağa sola saçıldığı için sürekli onları vermek ihtiyacı hissettiğini söylemişti sonra da bunu bir fırsat olarak görüp; acaba ben çocuğun üzerinde şöyle oyuncakları sarkıtan bir mekanizma kullansam bu işe yarar mı diye düşünmüştü. Yani kendi yaşamındam yola çıkarak bir şey geliştirmeye çalışmıştı, sonrasında da binlerce sattığı bir ürün geliştirmişti. Şu an her yerde görebileceğiniz oyun halısını geliştirmişti. Gerçekten de anne babaların hayatını kolaylaştıran ve çocuklarında keyifli vakit geçirip algılarını açan bir ürün geliştirmişti.

Attığımız taşın ürküttüğümüz kurbağaya değmesi lazım. Yani bir fikrin değerli olması, insanların buna ihtiyaç duyması, o fikri bir iş fikri yapmayabiliyor. Bu çok atlanan bir nokta.

Girişimciler fikrin bir iş fikri olup olmadığını test etmiyor. Bunu test etmek lazım. Bir aylık kazancı hesapladıktan sonra, bunun sürdürülebilir olup olmadığına bakmak gerekir. Yani bir yıl boyunca bu sürdürülürse nasıl olur ona bakmak gerekir. Bu size o işe kalkışmaya değer bir şey olup olmayacağını söyleyecektir.

Aktüel – potansiyel ayrımından bahsetmiştik ( Aristo’nun ) bu ayrımı fikir olarak anlamak kolay ama hayata geçirmek çok kolay olmuyor. Bunu nasıl kolaylaştırabiliriz diye, büyük ihtimalle Instagram ya da Twitter üzerinden 30 ya da 90 günlük bir maraton düşünüyorum, yani her gün sizlere o günle ilgili bir soru soracağım. Yani sizin o günü aktüeller açısından değil de potansiyeller açısından ele almanızı tetikleyecek bir takım sorular sormaya çalışacağım. Bu iyi bir fikir midir, ya da bu fikri nerede hayata geçirebiliriz konusunda yine fikirlerinizi bana iletebilirsiniz.

❗️Roman tavsiyesi ❗️Fransız Teğmenin Kadını – John Fowles. Çok sevdiğim bir romandır, kime önerdiysem ve okuduysa John Fowles’in tüm kitaplarını okudular ve teşekkür ettiler. Okuduğunuzda görüşlerinizi paylaşırsanız çok memnun olacağım.

Bugün özellikle kendi fırsatlarımızı oluşturmak üzerine konuşmak istiyorum. Bir fırsatlar çağında yaşıyoruz, eskiden insanların hayal bile edemeyeceği bir takım araçlar ve imkanlar artık elimizde. Bunlardan en temeli internet. Yani kendinizi görünür hale getirmeniz ve değer üretmeniz çok kolay.

Bana e posta gönderdiğinizde bahsetmemi ya da bahsetmememi istediğiniz şeyleri de belirtirseniz daha hızlı aksiyon alabilirim.

Odak meselesine tekrar değinecek olursam, büyük ihtimalle artık sohbet ettiğiniz insanların odağı içeride mi dışarıda mı diye farketebiliyorsunuz.

Bir şeyi gerçekleştirmek istediğimiz zaman şunu sormamız gereken tek bir şey var; bu istediğim şey mümkün mü ? Eğer buna mümkündür cevabını veriyorsam, bir potansiyel durum hayal etmişim demektir. Yani ne yapmam gerekiyor benim şimdiki aktüel durumdan o potansiyel duruma geçecek gerekli aksiyonları almam gerekiyor. Bunları yaparken de temel aletlerim nelerdir ?

  • Odağımı hep içeride tutmak
  • Sürekli öğrenmek
  • Hızlıca hata yapmak
  • Bu hatalardan ders çıkarmak.

Ve şunu söylemek kendimize sürekli; eğer şu an ki dünyamdan o hayal ettiğim dünyaya geçemediysem, geçemiyorsam sorumluluk bendedir. Bir şeyi becerememişimdir, bir şeyi yapamamışımdır, doğru kaldıracı kullanamamışımdır, hemen hızlıca hangi dersi çıkarmam gerekiyorsa onu çıkarıp doğruca yoluma devam etmem gerekir.

İnternet üzerinden değer üretmek artık çok kolay hale geldi.

Özellikle sağlıkçılar, insanlar sizin için çok bariz olan bilgilere o kadar aç ki.

Bu podcast’in mottosu ;

Alabileceğin en hızlı aksiyonu al.

Başlayabileceğin en hızlı şekilde başla.

Ulaşabileceğin en küçük kitleye ulaş.

Üretebileceğin en hızlı değeri üret.

Post a comment