Kısıt Yoksa Kendin Koy
Photo by @zekedrone on Unsplash
Kısıtlar yaratıcılığı ateşler. Kısıtları güzel bir şey olarak görme becerisi hepimiz için çok önemli. Daha önce de bahsettiğim “A Beautiful Constraint: How To Transform Your Limitations Into Advantages, and Why It’s Everyone’s Business” , Adam Morgan kısıtlar karşısında 4 temel aşama/tutum olduğunu söylüyor:
Kurban aşaması:
İstediğim şeyi hayata geçiremeyeceğim duygusu hakimdir. Kişi bir kısıtla veya engelle karşılaştığında pes etmeye çok yatkındır. Hayatta herkes ve her şey ona karşıdır.
Nötrleştirme aşaması:
Çok istiyorum, bu kısıtın etrafından nasıl dolaşabilirim yaklaşımı. Kişi kısıtın etkisini azaltmaya çalışır.
Uyumlu dönüştürücü aşaması:
Kişi bu aşamada hareket ediyorsa “Kısıtı nasıl avantaja çevirebilirim?” diye düşünür. Bu kısıt daha iyi bir çözüme ulaşmak için katalizör görevini görebilir. Kısıtlar karşısındaki lider tutum bu. Hayatın kısıtlarla dolu olduğunu bilerek her kısıtı yaratıcılığı ateşleyen bir fırsat olarak görmek de mümkün.
Proaktif dönüştürücü aşaması:
Temel düşünce şu: “Düşüncelerimizi canlandırmak veya daha iyi imkanlar bulmak için kendimize ne gibi kısıtlar empoze edebiliriz?” Yani ortada kısıt falan yokken durduk yerde başına iş alanlar bu aşamada hareket edenler.
Einstein “Oyun araştırmanın en ileri biçimidir.” der. Oyunsu bir yaklaşımla biz mümkünlerin dünyasını görmeye başlarız. Uzun süre çözemediğiniz bir geometri problemi düşünün. Ne yaparsınız? Amaçsız bir şekilde açılarla oynarsınız, yardımcı çizgiler çizersiniz. Şekli daha büyük veya daha küçük çizersiniz. Yaptığınız aslında oyun oynamaktır. Sonucu veya çözümü bilmediğiniz için elinizdeki unsurlarla oynayarak çözümün önünüzde belirmesini beklersiniz. Bir kısıtla karşılaştığımızda yapmamız gereken tam da bu… oyun oynamak.
Kısıtları fırsata dönüştürebilme becerisi hem kişisel hayatımız için hem de iş hayatımız için çok önemli.
Twitter https://twitter.com/inancayar
Facebook https://www.facebook.com/ayarinanc
Blog http://inancayar.com/blog
Linkedin www.linkedin.com/in/inancayar
Gulay Ersekerci
Hocam emeginize saglik