Kurum Kültürü Detaylarda Belirir

Photo by Dawid Zawiła on Unsplash

Bir startup’ı bekleyen önemli tehlikelerden biri kültür aşınması. Peter Drucker “Culture eats strategy for breakfast” (Kültür stratejiyi kahvaltı niyetine yer) demiş…  bence güzel demiş. Seth Godin takip ettiğim pazarlama gurularından biri. Başarılı bir program yürütüyor bir süredir. Programın adı altMBA, tamamı online bir öğrenme deneyimi. Programın nasıl işlediğini, nelerin yolunda gidip nelerin gitmediğini takip ediyorum bir süredir. Bazı katılımcılar da okuma listelerini yalınlıyor. Öyle bir listeden ulaştığım harika bir kitap “A Beautiful Constraint: How To Transform Your Limitations Into Advantages, and Why It’s Everyone’s Business” (Adam Morgan). Kitaptan daha sonra da başka yazılarda da bahsedeceğim. Dolu dolu bir kitap. Kitapta kurum kültürüyle ilgili çarpıcı bir kısım var.

Kullandığımız dil bizim bir meseleye yanlış bakmamıza neden olabilir. Adam Morgan’ın bu düşünce için verdiği örnek çok çarpıcı. Yazar Four Seasons otelinde lüks araba acenteleri için bir çalışma yapıyor. Öğrenme deneyimi olarak da otelin çeşitli alanlarını geziyorlar. En büyük öğrenme çamaşırhaneden çıkıyor. Çamaşırhanede onlara rehberlik eden çalışan inanılmaz coşkulu ve işini seven biri. Adeta dünyanın en keyifli ve en önemli işini yapıyormuş gibi onlarla ilgilenip sorularına cevap veriyor. Çamaşırhane ortamıysa nemli, sıcak ve boğucu. Otel gezisi bittiğinde bir acente sahibi “Bizim satıcılarımız canavar gibi, ama “arka tarafta” çalışan çocukların da bu çamaşırhanedeki genç gibi olmasını çok isterdim.” diyor. Bu serzenişi dinleyen otel müdürlerinden biri olan Bob şöyle diyor: “Arka taraf nedir ben size göstereyim.” ve kendi arkasını gösteriyor. Sonra devam ediyor “Bizim otelimizde çamaşırhaneye “Evin Kalbi” adını veririz ve orada çalışanlara da buna göre davranırız. Onlar bizim için çok önemli olduğu için isimlerini, çocuklarının isimlerini biliriz ve her gün defalarca kendilerini ziyaret ederiz. Siz de çalışanlarınıza “arka taraf”ta çalışanlar yerine “şirketin kalbi”nde çalışanlar diyor olsaydınız onlar da bizim çamaşırhanemizde çalışanlar gibi çalışıyor olurdu.”… Uuuu, çok ağır konuşmuş değil mi? Bu lafı duyan kişi olmak istemezdim açıkçası.

Kullandığımız dili düzeltmek önemli. Kurum kültürü gibi detaylarda inşa olan bir şeyi öncelikle dil seviyesinde takip etmeliyiz.

Post a comment