Dünya Ne Zamandır Dönüyor?

Photo by Slava Bowman on Unsplash

Ortega Y Gasset’nin bir makalesinde rastladığım örnek çok hoşuma gider. Gasset’nin görünen ile hakikat arasındaki ilişkiyi anlatmak için kullandığı örneği aklımda kaldığı haliyle anlatayım. Diyelim ki bahçenizde oturuyorsunuz ve güneşi seyrediyorsunuz. Ne görürsünüz? Güneş önce bir yerdedir… sonra başka bir yerde… biraz daha bekleyince başka bir yerde. Bu tabloya bakan biri ne düşünür? “Güneş hareket ediyor.” diye düşünür. Binlerce yıl insanlar bu tabloya bakarak bunu düşündüler. Zaten bunun aksini düşünmek için de bir sebep yok. Peki ne oldu da birileri acaba güneş mi hareket ediyor yoksa dünya mı diye merak etti?

Böyle bir araştırmaya bilim insanlarını iten neden tutarsızlıktı. Yaptıkları gözlemlere göre yıldızların görünme biçiminde bir tutarsızlık vardı, güneşin hareketiyle örtüşmeyen bir tutarsızlık. Çoğu zaman bilimi ilerleten böyle tutarsızlıkları çözme isteğidir. Yani işaret önemlidir? Yıldızlar bir tutarsızlığı işaret eder ve siz de araştırmaya başlarsınız ve aslında hareket edenin güneş değil dünya olduğunu keşfedersiniz. Dünya kendi ekseni etrafında döndüğü için güneş hareket ediyor gibi gözükmektedir.

Gasset’nin makalesi hakikat üzerine ağır bir felsefi makale. Makale sonrasında insan hayatındaki işaretler üzerine düşünmeye itti beni. Hayatımızda da bazı işaretler görüyoruz. Bir tutarsızlığı gösteren işaretler. Adeta hayatımızı doğru yaşamadığımızı gösteren işaretler. Bir tür can sıkıntısı, hoşnutsuzluk, yaptığı şeylerden keyif alamama duygusu gibi işaretler… Bazılarımız bu işaretleri görüyor ama görmezden geliyor. “Aman canım daha ne isteyeyim?”, “Emekliliğe ne kaldı zaten?”, “Daha iyisini mi bulacağım?” şeklinde varolan durumu sürdürmelerini  isteyen sesleri dikkate alıyor bazılarımız. Bazılarımız kendilerini hareket edemeyecek kadar kıstırmış durumdalar… faturalar, kredilere, taksitler. Bazılarımızın da kafası çok net… işarettir, tutarsızlıktır onlara göre değil.

Peki işareti görünce ne yapmalı? Bilimsel tutum bu noktada bize yol gösterebilir. İşareti görünce sorgulamaya ve araştırmaya başlamalı. Tüm varsayımları test etmeli. Socrates’in sözünü tekrar hatırlamalı: “Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez.” Konfor alanının dışına çıkmak ürkütücü ama konfor alanında kalarak da bir şeyleri iyileştirmek mümkün değil.

İşaretler olmasa… bir yerlerde bir gariplik olduğunu sezdiren işaretler olması, ilerlemek neredeyse mümkün değil.

Twitter https://twitter.com/inancayar

Facebook https://www.facebook.com/ayarinanc

Blog http://inancayar.com/blog

Linkedin www.linkedin.com/in/inancayar

Medium https://medium.com/@inancayar

Post a comment